30 Ekim 2008 Perşembe

Goril Yarasa

Ulan kalkıp mağaraya giriyoruz, karanlık, değişik bir atmosfer, sartık, dikit, yarasa falan iyi güzel hoş da mekanda böyle bir yarasa görürsem de tırsarım be. Tipe bak lan, yarasalıktan çıkmış vampir gibi bişi olmuş bu.


Nazar Attack

Beni az çok tanıyanlar bilir; zorlu bir süreçten sonra yakın zamanda okuldan çıkışımı alacağım. Sevgilimle çok mutluyum. Hayatımda her şey yolunda. Hatta bazen başıma gelen çok güzel şeyleri anlatmamaya, blog sayfamama yazmak istemiyorum, sırf nazar değecek diye ama şundan da eminim etrafımda temiz kalpli insanlar var. Bana kem gözle bakmıyorlardır.

Elemtere fiş, kem gözlere şiş

Haftasonuğ

İçimden bir ses bu haftasonu pek bir güzel geçecek diyor. Öncelikle Cumartesi günü sevgili dostum, çadır arkadaşım, meslektaşım Onur'un ve güzel insan, şirin arkadaşım Çiğdem'in nikahı var. Onlara mutluluklar diliyorum şimdiden. Günün devamında, yaptığım planlarda aksilik olmazsa, sevgilime süprizlerim var, az çok kendisi de biliyor, onu yapalım aşkım. Merak edenler olacak tabi ki, malesef sizlere nah anlatırım bunları. Bu fotoğraf iki konuyu özetlemiş, onu yapalım ve nah öğrenirsiniz...


29 Ekim 2008 Çarşamba

Farklı Olmak

Herkes farklı olmak ister, farklılık ilgi çekmemizi sağlar. İlgi egomuzu tatmin eder, egomuzu da libidomuzu tatmin eder. Libidoyu tetikleyen etmenlerden bir tanesi de 3 bacaklı olamaktır. 3 bacaklı olup da koşamamak vardır, işlev meselesi. Neyse bu konu uzar...

28 Ekim 2008 Salı

22 Ekim 2008 Çarşamba

Kamp Keyfi

Çadır ortamında kalan her insan az biraz şikayet etmiştir. Hele hacimsel olarak büyük olanlar insanlar ya çadıra sığmaz, ya uyku tulumuna zor girer. Bir de uyurken deli deli hareket edenler vardır, yatağa sığamazlar. Çadır onlar için bela olur. Şanslıyım, böyle derdim olmadı, malum biraz ufak birisiyim ama bazen deli yatmıyor değilim. İşte bu çileleri çeken her insanın hayal ettiği ürün artık üretildi. Çok hoşuma gitti hemen paylaşam sizle dedim...



Action Mobil Globecruiser

Efsane kamyon markası MAN'ın efsane aracı. Alcan hanımı yanına, çıkıcan Dünya turuna bilader. Bu araçla git vur duvara bana mısın demez. Araç 530 beygir gücünde, 12.8 litre, 6 silindirli turbo dizel motora sahip. Yaklaşık fiyatı 650,000 $.



17 Ekim 2008 Cuma

Deadliest Catch

Discovery Channel'da izlemerken çok keyif aldığın bir belgesel. Dünya'nın en zor mesleği olarak kabul ediliyor. Alaskalı balıkçılar Bering Denizinde kral yengeç avlamaktadır. Ulen kıçı kırık balıkçı belgeseli diyenler için bir kez izlemelerini öneririm. 3 gün boyunca fırtınalı, soğuk havada avlandıkları oluyor bu adamların. Kral yengeç avlayabilmek için morina balığı kullanıyorlar, insan direncini sonuna kadar kullanabiliyor bu adamlar...










16 Ekim 2008 Perşembe

Sefa






Mega özeniyorum böyle mekanlara, hiç mi gidemicez lan? Oscar almak kadar zor değildir herhalde? Koydum kafaya böyle bir mekan yapıcam ben veya gidicem veya ne biliyim, çok güzel lan ...

Sabahleyin


Uzun zamandır blog sayfama bir şeyler yazamıyordum, şimdilik öylesine bir foto koydum. Bu yaz Çeşme'de sabahın köründe kalkıp, fotoğraf çekmeye çıkmıştım. O günden bir çalışma...

Röeah


Bu fotoğrafın daha geniş açısını görmek isterdim...

8 Ekim 2008 Çarşamba

Gezilesi Görülesi Yerler 1

2008 Şubat ayında Denizli taraflarını gezmiştik. Dönüş yolunda yolumuz Aydın'da bulunan Kemer Barajı'ndan geçti. Konakladık o bölgede, Bozdoğan ilçesinde bulunan Kemer Barajı 27 km. Sessiz, sakin güzel bir doğası var. Köyden yürüyerek baraja gittik, dağdan yardırıp su seviyesine kadar indik. Sağ olsun köylü agalar bizi tekneyle alıp biraz barajda gezdirdiler. Yolculuk sonunda adeta suyun içine girmiş bir ejderha vardı, al fotosunu da çektim.






Falling In Love

Aşk güzel bişi yeaaa...





İçmeyi Pilsen 2

İç ama yanımızda iç...Tadında bırak, ağzınla iç.





6 Ekim 2008 Pazartesi

Kapüşon

Ekim ayına geldik, havalar hafif soğudu. Özlediğimiz havalar bunlar değil mi? Hafif ürpertici, yakındır yağmurlar. Bu güzel havalarda, giymeye bayılırım kapüşonlu sweat. Hele bir de kanguru kesesi varsa, offff yeme de yanında yat. Böyle o keseden sevgilinin elini tutmak, o yeeee...

5 Ekim 2008 Pazar

Eriyik

Duygularımı, düşüncelerimi veya yaşadıklarımı bir şekilde buraya yazabiliyorum, rahatlıyorum, hem de tarihleriyle unuttuğum olayları ileride hatırlamak kolay olacak. Ancak bazı olaylar vardır ki, yazmasan da unutamazsın. Pazartesi günüydü, ayın 29'u. Tahmin ettiğimden daha uzun bir Pazartesi geldi bana, belki de ilk defa bir Pazartesi günü, Pazartesi günü sendromu yaşamadım. Erken kalktım, keyifliydim. Doktordan güzel haberler aldık, daha da keyiflendik. Günümüzü tam verimle geçirdik, eridik...Çeşme'ye ailemin yanına gittim, bayram diye. Uzun uzun düşünmek için güzel bir ortamdı; sakin, sessiz Çeşme. 4 gün boyunca dinlendim, düşündüm, hayal kurdum, tekrar düşündüm ama suratımda hep bir gülümseme vardı, müthişti...

Caner (Veda+Doğum Günü)

Caner'im için toplandık 27 Eylül Cumartesi akşamı. Doğum gününü kutladık, içtik, sıçtık ama burukluk vardı hepimizde. Caner'e vedaydı o gece ayrıca... Şimdiden özledim, sadece vardığına dair haber aldım.
Foto by; Nyn - Melt'em