10 Mayıs 2010 Pazartesi

Bisikletlen

Çok küçük yaşlardan beri bu bisiklet tutkusu vardır bende. Gayet net bir şekilde üç tekerlekli bisikletten, iki tekerleğe geçişimi hatırlarım. Belki de hayatımın hep en keyifli anları olduğu için bu kadar eski anılarımı unutamam. Yaşıtlarım anaokulu, kreş gibi eğitim yuvacıklarına giderken (aralarındaki farkı hala bilmem neyse biz süt okulu diyelim) süt okullarına giderken ben sokakta çıyan gibi gezinirdim bisikletlen. Belki en son adam gibi gezinmem 2002'de olmuştur, o zamandan beri boşlamıştım. Hani hep otonom sistemi anlatırken "bir kez öğrenildiği zaman unutulmaz" geyikleri vardır ya, galiba bana başka getirisi de oldu, bağımlılık yarattı. Biraz kendime hayıflanıyorum, neden bu kadar ara verdim diye?
Bu uzun arayı yaklaşık bir buçuk ay önce yeni bir bisiklet alarak kapatmaya çalışıyorum. Bol bol bisiketle gezerek, bisikletsiz geçen günlerin acısını çıkartıyorum resmen. Çoğu insan bilir bisikletle gezmenin keyfi, o yeni yerlere keşif duygusu çok farklıdır. Uzun yolculuklar, çeşitli maceralar...


Gerçek bir Steel Dragon

Bu tutkulu halimi tabi ki etrafımdakilere de bulaştırıyorum. Küçük çaplı gezilerin yanı sıra daha bir kaç uzun yol yaptık. Gayet keyifli geçiyor ve kafamda tasarladıklarımı faaliyete geçirebilirsem, güzel bir ekiple, güzel geziler bizi bekliyor...


Temsili ekip gezisi

3 yorum:

Hayzanki dedi ki...

güzel bir ekiple güzel maceralar? dünyayı mı ele geçirecez, kızlara pandik atıp mı kaçacaz, pazar sabahları fırlatma usülü gazete mi dağıtacağız, meraklandım...

benim ağırlığımı taşıyabilecek bişiler bak bakalım piyasadan, taksitle maksitle alırım belki, ucuz yollu olursa peşin de olur...

NYN dedi ki...

Maceralar derken; uzun yollar gibi... Taam en kısa sürede uygun bir cihaz bakalım sana da...

meloğ the deli goril dedi ki...

püsküllü olassa binmem!